KSO’DA, DÜNYA TİCARET YOLLARININ SON DURUMU DEĞERLENDİRİLDİ
Konya Sanayi Odası tarafından, “Uluslararası Tedarik Zincirinde Kırılmalar ve Olası Etkileri” paneli gerçekleştirildi. Lojistik Hizmet Sağlayıcıları Derneği (LojiDer) Başkanı Kayıhan Özdemir Turan moderatörlüğünde, Deniz Ticaret Odası (DTO) Meclis Üyesi Haldun Kavrar, Türkiye Nakliyeciler Derneği (TND) Başkanı Hakkı Başman ve Erkon Döküm A.Ş. İhracat Müdürü Değer Erkuş, tedarik zincirindeki kırılımlar ile ilgili bilgiler verdiler.
Programın açılışında konuşan Kayıhan Özdemir Turan, “Konya enleri ile öne çıkan bir kentimiz. Öncelikle ülkemizin tahıl deposu ve un, şeker, tohum üretiminde ülkemizde lider konumda. 1.6 milyar dolar dış ticaret fazlası veren Konya’nın, toplam dış ticaret hacmi 5 milyar dolar civarında. Konya’nın ihracat yaptığı ülkelerin başında Rusya geliyor. Ortadoğu ve Avrupa’ya da büyük ölçüde ihracat gerçekleştiriliyor. Yapılan ihracatta karayolu ön plana çıksa da deniz yolunun da payı yüksek” ifadelerini kullandı.
“2024 yılı da zorlu geçecek”
Erkon Döküm A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve İhracat Müdürü Değer Erkuş ise, “2023 yılında zorlu bir süreç geçirdik ve görüyoruz ki 2024 yılında da yine zorlu bir süreç bizi bekliyor. Erkon Döküm olarak geçtiğimiz yıl yaklaşık 20 bin tonluk üretimimizi ihraç ettik. Bu süreçte bizi etkileyen en önemli etken fiyatlardaki değişkenlik oldu. İhracat yaparken kısa süreli değişiklikleri müşterimize yansıtamıyoruz. Lojistik tarafındaki değişiklikler de bu anlık fiyat değişimlerini genel olarak olumsuz etkiliyor. Özellikle deniz taşımacılığında konteyner bulunamıyor olması, ticaret hatlarında ülkemizin tercih edilebilirliği gibi konularda problemler yaşanıyor” dedi.
“Alternatif ticaret yolları kullanılmaya başlanacak”
DTO Meclis Üyesi Haldun Kavar deniz ticaret yollarının kontrol altında tutulması üzerine yaptığı sunumda özellikle boğazların önemine vurgu yaparak, “İnsan vücudu açlığa ya da susuzluğa günlerce dayanabilir ama boğazı sıkıldığında ancak birkaç dakika dayanabilir. İşte ticaret yollarının durumu da buna benziyor. Bugün özellikle Aden Boğazı’nın sıkılmış olması ticaret yollarını yaralıyor. Çin’den çıkan bir gemi, Akdeniz Bölgesine ve Avrupa’ya, Aden Boğazı’ndan geçerek ortalama bir ayda geliyorken bu boğaz kapandığında Güney Afrika’dan, Ümit Burnu’ndan dolaşarak geldiğinde üç dört ay kadar bir süre geçiyor. Bu durum bütün maliyetleri artırmış oluyor. Bu da en nihayetinde tüketiciye yansıyor. Peki Aden Boğazını kapatıp milyonlarca dolarlık gemileri engelleyen şey nedir? Sadece 1200 dolarlık bir dron. Yemen’de Husiler’in bir gemiyi hedef alması Aden Boğazı’nın kapanmasına sebep oluyor. Bu tehlike bütün boğazlar için geçerli. Ayrıca Panama Kanalı da bugün iklim krizinden dolayı yüzde 30 kapasite ile çalışıyor. Burası da çok sağlıklı çalışmıyor. Ticaret yollarını kısaltan bu boğazların yerine alternatif olarak Kuzey Buz Denizi karşımıza çıkıyor. Buradaki buzullar eriyor ve on yıl içerisinde artık tamamen erimiş ve bir ticaret yolu olarak kullanılıyor olacak” şeklinde konuştu.
“Maliyet düşürülürse tercih edilebilirlik artar”
TND Başkanı Hakkı Başman lojistik sektörünün hareketliliğine dikkat çekerek, “Lojistik her daim hareketli bir sektör. Özellikle Türkiye’de ihracat harici iç piyasa her zaman hareketlidir. Dönem dönem iniş ve çıkışlar yaşansa da ticaret bir şekilde devam ediyor. Pandemi döneminde bile pek çok sektör paydos ederken lojistik sektörü çalışmaya devam etti. En nihayetinde maske, dezenfektan gibi ürünlerin ulaştırılması konusunda hareketlilik devam etti. Dünya’nın bugünkü şartlarında lojistiğin durması hayatın durması anlamına geliyor. Bu anlamda hareketliliğin devam edeceği ve durmayacağı bir noktadayız. Ama artan maliyeler, piyasalardaki uygulanan ekonomik politikalar lojistik sektörünü olumsuz etkiledi. 2023 yılı beklentileri çok karşılayamadı ve maalesef 2024 de çok aydınlık görünmüyor” şeklinde konuştu.
Programın devamında, panelistler katılımcıların lojistik ile ilgili sorularını cevapladı.