İŞLETMELER, GİRİŞİM SERMAYESİ FONU İLE BÜYÜYECEK

TOBB'un öncülüğünde, KSO, KTO ve KTB'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Girişim Sermayesi Anadolu Buluşmaları toplantısında konuşan Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, girişim sermayesi fonlarının işletmelerin finansman ihtiyacını karşılayarak, ölçek büyütmelerinin yolunu açan önemli bir model olduğunu söyledi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen Anadolu’nun geleceği parlak şirketleriyle girişim sermayesi fonlarını buluşturan "Girişim Sermayesi Anadolu Buluşmaları" toplantılarının ikincisi Konya'da yapıldı. Toplantıya TOBB Girişim Sermayesi Sektör Meclisi’ne üye fonların yöneticileri ile Konyalı sanayiciler katıldı.

Firmaların önündeki en büyük engel finansa erişim

Programın açılışında konuşan Konya Sanayi Odası Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Memiş Kütükcü, Konyalı firmaların önündeki en büyük engelin finansa erişim olduğuna dikkat çekti. Kütükcü, "Bu şehir, Türkiye’nin 3. büyük organize sanayi bölgesini inşa etmeyi başarmış, makine, otomotiv, döküm, ayakkabı, gıda, araç üstü vinç, savunma gibi pek çok sektörde iddialı firmalar ortaya koymuştur. Biz bundan gurur duyuyoruz. Fakat tamamen kendi öz sermayesiyle, adeta tekeden süt çıkararak bugünlere gelen ve Türk sanayisine büyük destek veren firmalarımızın artık ölçek büyütmeye, büyük sanayi işletmelerine doğru hızla evrilmeye ihtiyacı var.  Ancak önümüzdeki en büyük engellerden bir tanesi finansa erişim. Anadolu’daki işletmeler olarak, girişimci ruhumuz yüksek, büyüme potansiyeli taşıyoruz ama finansman sıkıntımız var” dedi.

Yüzde 20’ye dayanan faiz oranlarıyla işletmelerin büyümesinin mümkün olmadığını belirten Kütükcü, bankaların elini taşın altına daha koymaları gerektiği çağrısında bulundu.

Girişim sermayesi fonları, finansa erişimde çözüm ortağı olacak

Girişim sermayesi fonlarının firmaların finansa erişiminde önemli bir çözüm ortağı olacağına inandığını aktaran Kütükcü, fonların kar da etse zarar da etse ortak olduğunu bildirdi. Girişim sermayesi fonlarının şirketlere hisse karşılığı yatırım yaptığına işaret eden Kütükcü, "Şirketin geleceğine yatırım yapıyorlar. Amaçları 5-7 yıl gibi bir sürede şirketi büyüterek elinde tuttuğu hisseleri bir başkasına devretmek. Şirketi büyütmek için şirkete know-how sağlıyorlar, yeni pazarlara açıyorlar, kurumsallaştırıyorlar. Yani işletmelerimiz bu fonlarla, pek çok avantajı aynı anda yakalamış oluyor" dedi.

Anadolu sanayisi Türkiye'nin taşıyıcı kolonu olma yolunda

Konuşmasında Anadolu sanayisinin Türkiye için önemine de vurgu yapan Kütükcü, Anadolu'nun Türkiye'nin yeni taşıyıcı kolunu olma yoluna girdiğinin altını çizdi. "Anadolu'da üretim heyecanı var" diyen Kütükcü, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün ülkemizde, en fazla OSB alanı olan 10 şehrimizden 7’si Anadolu şehri.  Yine ülkemizin en büyük 10 OSB’sinden 9’u Anadolu’da üretim yapıyor.  Bu şu anlama geliyor: Anadolu’da bir üretim heyecanı var.  İşte biz bu heyecanı diri tutarak ve büyüterek, Anadolu’yu Türkiye’nin yeni taşıyıcı kolonu haline getirebiliriz.  Yapmamız gereken, tüm Türkiye’de olduğu gibi, Anadolu’daki şirketlerimizi de elbirliğiyle büyütmek ve onları gerçek değerlerine ulaştırmak."

Şehrimiz adına büyük fırsat

Konya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk de, son 15 yılda özel şirketlerinin örnek başarıları ile Konya'nın adından çok söz ettirdiğini belirterek, "Anadolu ekonomisi olarak üretmenin, istihdam sağlamanın, dünya ile rekabet etmenin mücadelesi içerisindeyiz. Konya sahip olduğu potansiyel ile dünya çapında önemli bir aktör olma yolunda kalkınma ve gelişme hamlesini artırarak yoluna devam ediyor. Girişim sermayesi fonlarının Anadolu’ya açılması ile 2 yıl içinde 1 milyar dolarlık fonun Anadolu’da umut vaat eden şirketlerle buluşacak olmasını şehrimiz adına büyük bir fırsat olarak görüyoruz” dedi.

Yeni fikirler, gelecekteki alışkanlıklara yön verecek nitelikle olmalı

Konya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çevik ise, “30 yıl içerisinde dünya nüfusuna 3 milyar insan daha katılacak. Bu durumda kaynakların yeniden gözden geçirilmesi, girişimcilerin tarım ve gıda sektörüne kaydırılması gündeme gelmektedir. Tarımı bir zenginlik kaynağı olarak ekonominin sağlam ve sağlıklı bir halkası haline getirmek Türkiye’ye büyük bir avantaj getirecektir. Yatırımcı fonlar girişimciyi cesaretlendirmeli, alternatif sunabilmelidir. Biz gıda, tarım ve tarımsal ticaret sektörlerine yönelik ortaya çıkan fikirlerin ve yatırımların gelecekteki üretim ve tüketim alışkanlıklarına yön verecek nitelikte olacağına inanıyoruz” dedi.

Girişim Sermayesi fonları, şirketlerin yurt dışına açılmasını sağlayacak

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Ekonomi İzleme ve Koordinasyon Başkanı Hakan Yurdakul da, “Girişimciyiz, risk alıyoruz ama hala dışarı ile ilişkilerimiz zayıf. Bizde bir cevher, potansiyel var ve bunu hızlı ortaya çıkarmamız gerekiyor. Sermaye ortaklığı fonları şirketlerimizin büyümesi için gerekli. Bu fonlar bizim dış dünyaya açılmamızı ve daha güçlü olmamızı sağlayacak. Fonlardan önemli bir performans bekliyoruz” diye konuştu.

Anadolu küresel entegrasyona ulaşacak

Son olarak konuşan AK Parti Konya Milletvekili, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Girişim Sermayesi Anadolu Buluşmaları'nın Anadolu işletmelerinin inovasyon ile tanışması, kurumsallaşan bir yapıya dönüşmesi, küresel işgücü ve medya işbirliğini getirebilecek bir yapıya dönüşmesi ve Anadolu’nun küresel entegrasyona, ölçek ekonomileri ile ulaşması için yön verecek bir girişim olduğunu belirtti. Altunyaldız, şunları söyledi: "Önümüzdeki dönemde 1 milyar doların üzerinde fonun yatırıma dönüşeceği talebi var. Bu rakam 2 milyar dolara da çıkabilir. Çünkü Türkiye pazarı büyüyen ve gelişen bir Pazar, küresel entegrasyona açık, liberal bir pazar ve küresel yatırımcılar açısından da son derece elverişli kazanç ve gelecek vaat ediyor. Anadolu’da ki işletmelerimiz mutlaka bu yapıya entegre olmalı ve işbirliğine gitmelidir. Girişim sermayesi fonları ile sıfır finansman maliyeti ile ortaklık ulaşılması dönüşümün ve değişimin, inovatif üretim yapısının özellikle endüstri 4.0 dönüşümünün ve bunun sonucunda inovasyonla, Ar-Ge ile, tasarımla, marka ekonomisine ve markalı yapılara geçilmelidir. Bu yapılar firma yönetimine talip değil, firmanızı ele geçirmeye talip değil, aksine firma dinamiklerini özgün yapılarını koruyarak daha güçlü dönüşümü sağlamayı amaçlıyor."

Konuşmaların ardından fon yöneticileri, süreç hakkında bilgi vererek, katılımcıların sorularını yanıtladı.