Bu web sitesi sağlanan hizmetlerin iyileştirilmesi ve web sitemizde en iyi deneyimleri yaşamanız için çerezleri kullanır.

Reddet Kabul Et
Haberler

KONYA EKONOMİ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

KONYA EKONOMİ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

“Birlikte Konya’yız” sloganıyla Konya Sanayi Odası, Ticaret Odası, Ticaret Borsası, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı ve SGK İl Müdürlüğü tarafından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen ''Konya Ekonomi Ödülleri 2012'' töreni gerçekleştirildi.
Törenin açılış konuşmasını Konya Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsası adına Konya Ticaret Odası  Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk yaparken, Öztürk’ün ardından Dış işleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu söz aldı.
 Ödül töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, ödül alan firmaları tebrik ederek, ödül alsın ya da almasın Konya'daki tüm firmalara, firma sahiplerine, çalışanlarına, üretenlere, istihdam sağlayanlara, ihracat yapanlara hem Konya'yı hem Türkiye'yi büyüttükleri için emeklerinden, gayretlerinden dolayı şükranlarını sundu.
Konya'da çok önemli bir yıl dönümünü hep birlikte kutlayacaklarını ifade eden Erdoğan, ''7.5 asır önce Konya'da verdiği mesajları, yazdığı eserleri Konya'dan dünyanın her köşesine ulaşan Mevlana Celaleddini Rumi'yi bir kez daha rahmetle minnetle yad ediyoruz'' dedi.
 
''Konya'ya hiçbir zaman eli boş gelmedik''
Konya'nın her yıl olduğu gibi bu yıl ve bugün de önemli misafirler ağırladığına işaret eden Başbakan Erdoğan, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmam Ali Rahman başta olmak üzere çok sayıda yerli ve yabancı misafirin Konya'da yaşanılan coşkuya ortak olduklarını söyledi.
 
Konya'da, Konya için çok büyük anlam ifade eden toplu açılışları gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
 
''Konya'ya hiçbir zaman eli boş gelmedik, her gelişimizde muhakkak dolu dolu geldik. 904 milyon liralık yatırımı, 904 trilyonluk yatırımı resmen hizmete açtık. Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın Konya'da gerçekleştirdiği büyük yatırımları açmanın heyecan ve mutluluğunu farklı şekilde yaşadık. Tam 200 yıldır hayali kurulan, konuşulan projeler üretilen, adımlar atılan fakat her seferinde akamete uğrayan Mavi Tünel ile Bağbaşı Barajı'nı hükümet olarak biz bitirdik. Dün itibarıyla resmi olarak hizmete açtık. Yola çıkarken biz birşey söylemiştik; 'ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız'. Bugüne kadar aldatan olmadık ve aldanmadık, ne söz verdiysek sözlerimizin arkasında durduk, onları uygulamaya geçirdik. Konya Ovası'nın tarım arazilerini suyla buluşturma fikri ilk olarak 1819 yılında ortaya atılmıştı, çeşitli tarihlerde projeler hazırlandı, bazı girişimler yapıldı. Ancak bu projelerin hiçbiri hedefine ulaşamadı, bizden önceki hükümetler de Konya'nın susuzluğunu, kuraklığını gidermek için güya gayret etti, ancak onlar da başaramadı.''

''Yaşadığımız sıkıntıların ardında sistemin içindeki yanlışlar var''

Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel'in 2006 yılı sonunda 217 milyon dolara ihale edildiğine, aynı projelerin AK Parti iktidarından önce 400 milyon dolara ihale edildiğine dikkati çeken Erdoğan, ''Neredeyse biz yarı fiyatına tamamlayarak bunu bitirdik. Herşey ortada, bak bizden önce 400 milyon dolara bunu ihale etmişsiniz, biz ise bunu 217 milyon dolara bitirdik. Bizim farkımız burada. Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele derken bu işi bitire bitire buraya geldik'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, kendi iktidarlarında bile bazı sıkıntılar yaşadıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Maalesef yaşadığımız sıkıntıların ardında sistemin içindeki ne yazık ki yanlışlar var. Sistem düzgün kurulmamış, sistemde yaşadığımız sıkıntılar var. Düzgün kurulmadığı içindir ki umulmadık yerde, umulmadık şekilde bakıyorsunuz bürokrasi karşınıza dikiliyor, bürokratik oligarşi karşınıza dikiliyor, umulmadık yerde yargıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Yasama, yürütme, yargının bu ülkede öncelikle bu milletin menfaatini düşünmesi lazım ve ardından da bu devletin menfaatini düşünmesi lazım. Eğer biz güçlü hale geleceksek böyle güçlü hale gelebiliriz, ama benim yapacağım yatırımı bir kelimeden dolayı kalkar da 3 ay, 6 ay erteletirsen, bu bir sene, iki sene giderse o zaman bu ülkenin, halkının bedelini asla ne tarihe hesabını verebilirsiniz, ne de bu toprağın altında yatanlara hesabını verebilirsiniz.''

''Bu fakirin 6 yıldır üzerinde ısrarla durduğu şehir hastaneleri projesi vardır''

Başbakan Erdoğan, şehir hastaneleri projesinin de yargı ve bürokratik oligarşi nedeniyle hayata geçirilemediğine işaret ederek, ''İşte şu anda bizim, bu fakirin 6 yıldır üzerinde ısrarla durduğu şehir hastaneleri projesi vardır. Biz, bu şehir hastaneleri projemizi ne yazık ki bürokratik oligarşi ve yargı sebebiyle hala hayata geçiremedik'' dedi.
Artık hastane kampuslerinde sedye üzerinde hastaların taşınmasını görmek istemediğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti;
''Hala bunu aşamadık, hala bunu bitiremedik, en başarılı olduğumuz alanlardan bir tanesi olmasına rağmen halen hala sağlıkta bunu aşamadık. Niye- Bürokratik oligarşi ve yargı bunlara takılıp kalıyor. Ama dışarıdan bakanlar da zannediyor ki 'işte 326 tane milletvekiliniz var, 326 milletvekiliyle gene mi bahane' diyorlar, ama işte bu kuvvetler ayrığı denilen olay var ya o geliyor sizin önünüze bir engel olarak dikiliyor. Diyor ki 'senin de bir oylama sahan var'. Şimdi ana muhalefet partisinin genel başkanının tek sığındığı şey bu zaten, hep ikide bir bunu konuşuyor. 'Yapın diyor, yaptınız da biz mi engel olduk' diyor. Zaten yasama noktasında engel olabileceğin kadar oluyorsun. Bağırıyorlar, çağırıyorlar işte 3 saatte bitecekse 6 saate bitiyor, 1 günde bitecekse 2 günde bitiyor, ama er veya geç bitiyor. Oradaki zaman kaybının hesabını onun vermek gibi bir durumu yok. Çünkü sırtlarında onların küfe yok, küfe bizim sırtımızda, sorumluluk, mesuliyet bizde. Onların öyle bir sorumluluğu yok, onların böyle bir derdi de yok, onların aşkı da yok. Biz ise dertliyiz ve bu millete aşığız. Bizim böyle bir farkımız var.''
 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat döneminde Konya sanayicisinin ''üvey evlat'' muamelesi gördüğünü belirterek, ''Sizler ucuz kredi almadınız. Sizler ucuz kredi alıp, bunu batırıp hesabını vermeyenlerden olmadınız. Sizin suçunuz şuydu; her sabah 'bismillah' deyip, fabrikanızın, atölyenizin, işyerinizin, dükkanınızın kapısını açtınız. Her akşam 'elhamdülillah' deyip kanaat içinde o kapıları kapattınız''dedi.

Başbakan Erdoğan, ''Konya 2012 Ekonomi Ödülleri'' töreninde yaptığı konuşmada, dün Konya'da açılışı yapılan Mavi Tünel projesini anlattı. Proje sayesinde, 414 milyon metreküp suyun, Mavi Tünel ile Konya ovasına aktarılacağını hatırlatan Erdoğan, ''Bu suyun 100 milyon metreküpü Konya'nın içme suyu olarak kullanılacak. Kalanı ise sulama projelerinde kullanılacak. 'Artık denizimiz yok' demeyin. İşte size deniz. Kuyu yaptığınız zaman görülemez ama minare yaptığınız zaman görülür. Onun için minare yapan çoktur, kuyu yapan azdır. Biz kuyu yapıyoruz'' dedi.

''Eğer bir ülkede ekonomi, demokrasi dış politika, iç politika, sosyal kalkınma birbiriyle ne kadar uyumlu, ne kadar paralel ilerliyorsa, büyüme de o kadar hızlı, o kadar istikrarlı ve o kadar güçlü olur'' diyen Erdoğan, yakın geçmişte, bu gerçeğin aksi tecrübelerini yaşadıkları için AK Parti iktidarında adımlarını bunu dikkate alarak attıklarını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, ''Bakın 2007'de 27 Nisan'da yayınlanan e-bildiri, sadece bir tasavvur safhasında kalmasına rağmen, bizim o dik duruşumuz sayesinde bir tasavvur safhasında kalmıştır. Faiz yoluyla yıllık Türkiye'ye onun maliyeti 2 milyar dolar olmuştur. Bir bildiri 2 milyar dolar. Hükümet olarak bu bildiri karşısında tabi ki dik durduk, sağlam durduk ve geri adım atmadık. Faturanın daha da ağırlaşmasını bedelin daha da büyümesini önledik'' diye konuştu.

'Konya'nın sanayicisi sırtını devlete dayamıyordu''
Türkiye'de 27 Mayıs'ta 12 Eylül'de 28 Şubat'ta antidemokratik girişimlerin yaşandığını ve bu antidemokratik girişimlerin ağırlığının yıllar boyunca sürdüğünü belirterek, şunları söyledi:
''En son yaşanan 28 Şubat, tüm Türkiye'yle birlikte Türkiye'den daha çok Konya'ya ağır zararlar verdi. Konya'ya ağır bedeller ödetti. Bu salonda, sanayi odasında, ticaret odasında, ticaret borsasında üyelikte 35-40 yılı dolduran vatandaşlarımız var. Bu üyelerimiz 12 Eylül'ü de merhum Özal dönemini de yaşadılar. 90'lı yılların çalkantılarını, 28 Şubat'ı ve 2002 sonrası Hükümetlerimiz dönemini yaşadılar ve tecrübe ettiler. Eminim ki bu kardeşlerim benim ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaklardır.
Bakın bir kere biz, tüm Türkiye olarak şu gerçekle yüzleşmek, bunu sorgulamak zorundayız. Allah aşkına 28 Şubat ya da o dönemin aktörleri, bu Konya'dan bu Konyalı tüccardan, sanayiciden ne istediler. Hani o beşli vardı biliyorsunuz. O beşlinin içinde kimler vardı. Güya sizin adınıza ortada gezip dolaşan STK'lar da vardı. Ama onlar aslında sizlerin hakkını savunmak için ortada dolaşmıyorlardı. Onlar kendilerine verilen emri yerine getirmek için oradaydılar.''
O dönemde Konya'nın yanı sıra Kayseri, Gaziantep, Denizli ve Uşak gibi Anadolu'nun diğer şehirlerindeki orta ölçekli sanayi işletmelerinin zor yıllar geçirdiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Bu adamlar ne istediler; onları rahatsız eden neydi acaba- Bugün şöyle bir geriye dönüp baktığımızda işte bu ve benzeri soruların cevaplarını çok net olarak görüyoruz. Çünkü Konya'nın sanayicisi sırtını devlete dayamıyordu, Konya'nın tüccarı sırtını devlete dayamıyor. Siz o dönem burada üvey evlat muamelesi gördünüz. Sadece üvey evlat muamelesi görmekle kalmadınız. Sizler kendilerini öz evlat olarak görenler tarafından aynı zamanda kıskanıldınız. Sizler ucuz kredi almadınız. Sizler ucuz kredi alıp, bunu batırıp hesabını vermeyenlerden olmadınız. Sizin suçunuz şuydu; her sabah 'bismillah' deyip, fabrikanızın, atölyenizin, işyerinizin, dükkanınızın kapısını açtınız. Her akşam 'elhamdülillah' deyip kanaat içinde o kapıları kapattınız'' ifadelerini kullandı.

Ödül törenine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, AK Parti Konya Millevekilleri, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Konya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı M. Uğur Kaleli, Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, sanayici ve iş adamları katıldı.